D-bifonksiyonel Protein Eksikliği Nedir? Belirtileri, Tedavisi

D-bifonksiyonel protein eksikliği (D-bifunctional protein deficiency), bebeklik döneminde başlayan sinir sistemi fonksiyonlarının bozulmasına (nörodejenerasyon) neden olan bir hastalıktır. D-bifonksiyonel protein eksikliği (DBP eksikliği) ayrıca bifonksiyonel peroksizomal enzim eksikliği olarak da adlandırılmaktadır.

Bu yazıda: D-bifonksiyonel protein eksikliği nedir? Belirtileri nelerdir? Teşhisi ve tedavisi nasıl yapılır? gibi soruların ayrıntılı yanıtlarını bulabilirsiniz.

D-bifonksiyonel Protein Eksikliği Nedir?

D-bifonksiyonel protein eksikliği, yaşamın ilk iki yılında genellikle ölümcül olan ciddi biyokimyasal anormalliklere neden olan kalıtsal bir hastalıktır. D-bifonksiyonel protein eksikliği, peroksizomal yağ asidi oksidasyon bozuklukları olarak bilinen bir grup hastalık arasında en şiddetli olanıdır.

Peroksizomlar, enerji metabolizmasının çeşitli yönleri de dahil olmak üzere çeşitli metabolik reaksiyonlarda yer alan enzimleri içeren küçük, zarla çevrili organellerdir.

DBP eksikliği olan yenidoğanlarda zayıf kas tonusu (hipotoni) ve nöbetler vardır. Bu rahatsızlığa sahip bebeklerin çoğu hiçbir zaman gelişimsel beceriler kazanmaz. Bazıları, gözleriyle hareketi takip etme veya baş hareketlerini kontrol etme yeteneği gibi çok erken gelişimsel kilometre taşlarına ulaşabilir, ancak birkaç ay içinde kademeli olarak bu becerilerin (gelişimsel regresyon) kaybına uğrarlar.

Durum kötüleştikçe, etkilenen çocuklar aşırı refleksler (hiperrefleksi), artmış kas tonusu (hipertoni), daha şiddetli ve tekrarlayan nöbetler (epilepsi) ve görme ve işitme kaybı geliştirir. DBP eksikliği olan çocukların çoğu, 2 yaşından sonra hayatta kalamazlar.

Bu bozukluğu olan az sayıda kişi, daha az ciddi şekilde etkilenir. Gelişimsel gerileme yaşamadan önce istemli el hareketleri veya desteksiz oturma gibi ek temel beceriler kazanabilirler ve daha ciddi etkilenen bireylerden daha uzun süre hayatta kalabilirler.

DBP eksikliği için bir tedavi olmasa da, tedavi beslenme ve büyümenin iyileştirilmesine, semptomların kontrol altına alınmasına ve karaciğer hastalığının ilerlemesinin sınırlandırılmasına odaklanır.

DBP Eksikliği Ne Kadar Yaygındır?

D-bifonksiyonel protein eksikliğinin 100.000 yenidoğandan 1’ini etkilediği tahmin edilmektedir.

D-bifonksiyonel Protein Eksikliğinin Nedenleri

D-bifonksiyonel protein eksikliği, HSD17B4 genindeki mutasyonlardan kaynaklanır.

DBP eksikliği otozomal resesif (çekinik) bir şekilde kalıtsaldır. Bu, kişinin hastalığa sahip olması için sorumlu genin her iki kopyasında da (her bir ebeveynden değişmiş bir kopya) bir değişikliğe (mutasyona) sahip olması gerektiği anlamına gelir.

Etkilenen bir kişinin ebeveynleri genellikle her biri genin bir mutasyona uğramış kopyasını taşır ve taşıyıcılar olarak adlandırılır. Taşıyıcıların durumun belirtileri veya semptomları yoktur.

Otozomal resesif bir durumun iki taşıyıcısı çocuk sahibi olduğunda, her çocuğun bu duruma sahip olma riski % 25 (4’te 1), ebeveynlerin her biri gibi bir taşıyıcı olma riski %50 (2’de 1) ve koşula sahip olmama ve taşıyıcı olmama şansı %25’tir. Bu sonuçlar rastgele (şans eseri) meydana gelirler.

D-bifonksiyonel Protein Eksikliği Belirtileri

DBP eksikliğinin belirti ve semptomları tipik olarak çok şiddetlidir, hemen hemen tüm çocuklar yaşamın ilk ayında hipotoni (düşük kas tonusu) ve nöbetler ile karşılaşırlar. DPB eksikliği olan çocuklarda mevcut olabilecek diğer sorunlar şunlardır:

  • Göz problemleri (nistagmus, şaşılık, nesnelere odaklanmama, optik sinir atrofisi, katarakt ve / veya ilerleyici görme kaybı)
  • İlerleyici işitme kaybı
  • Gelişimsel kilometre taşlarına ulaşılamaması veya kaybolması
  • Farklı yüz özellikleri (yüksek alın, geniş aralıklı gözler, uzun philtrum, retrognati, düşük kulaklar)
  • Büyümüş karaciğer (hepatomegali)
  • Beyin anormallikleri

Bu özellikler Zellweger sendromu (Zellweger spektrumu olarak adlandırılan bir grup bozukluğun bir parçası) olarak adlandırılan başka bir bozukluğa benzediğinden, d-bifonksiyonel protein eksikliği bazen psödo-Zellweger sendromu olarak adlandırılır.

Nasıl Teşhis Edilir?

DBP eksikliği, aşağıdakilerin artmış seviyelerini gösteren laboratuvar sonuçlarına dayanarak teşhis edilebilir:

  1. Çok uzun zincirli yağ asitleri
  2. Pristanik asit ve prekürsör fitanik asit gibi α-metil dallı yağ asitleri
  3. Safra asidi ara maddeleri dihidroksikolestanoik asit (DHCA)
  4. Trihidroksikolestanoik asit (THCA)

Genetik testler de tanıyı doğrulamak için faydalı olabilir.

D-bifonksiyonel Protein Eksikliği Tedavisi

D-bifonksiyonel protein eksikliğinin altta yatan nedeni için tedavi yoktur. Mevcut tedaviler, örneğin nöbet için ilaç kullanımı veya doğru beslenmeyi sağlamak için bir besleme tüpünün yerleştirilmesi gibi durumun semptomlarını ele almaktadır.

DBP eksikliği için prognoz tipik olarak zayıftır. Hastalığı olan çocukların çoğu, yaşamın ilk iki yılında herhangi bir gelişimsel kilometre taşına ulaşmadan ölmektedir.


Kaynaklar ve Referanslar:
1: What is d-bifunctional protein deficiency?
2: D-bifunctional protein deficiency
3: Peroxisomal bifunctional enzyme deficiency

onay Bu yazı yalnızca "yüksek kaliteli kaynaklar" referans alınarak yazılmıştır.
YAZAR: Cüneyt Şakar
Genel sağlık, hastalıklar ve sağlıklı yaşam bilgisini erişilebilir ve anlaşılabilir hale getirmeye adamış sertifikalı bir sağlık yazarıdır.
Başa dön tuşu