Fenilketonüri Nedir? Belirtileri, Nedenleri, Tedavisi

Fenilketonüri veya pku hastalığı (phenylketonuria), ciddi sağlık problemlerine neden olan kalıtsal bir metabolizma bozukluğudur. Fenilketonüri, fenilalanin hidroksilaz (PAH) enzimini kodlayan gende inaktive bir mutasyon sonucu ortaya çıkan, otozomal resesif geçişli nadir bir genetik (kalıtsal) bozukluktur.

Fenilalanin hidroksilaz, vücudun fenilalanin (Phe) ihtiyacını karşılandıktan sonra kalan miktarı tirozin amino asidine dönüştürmek için kullandığı bir enzimdir. Fenilalanin hidroksilaz enzimi, fenilketonüri olan bireylerde aktif değildir veya az çalışır bu yüzden fenilalanin normal olarak parçalanamaz (metabolize edilemez). Bu da fenilalanin ve atıklarının anormal derecede kanda, dokularda, beyin omurilik sıvısında ve idrarda birikmesine neden olur.

Fazla Phe birikimi merkezi sinir sistemi için toksiktir ve PKU hastalığı ile ilişkili ciddi problemlere neden olur.

Tedavi edilmediğinde, aşırı miktarda Phe tüketen PKU hastaları, derin tendon reflekslerin aşırı olması, hipertonisite, hiperaktivite, konsantrasyon sorunları, duygudurum bozuklukları, amaçsız hareketler, ritmik sallanma ve zeka geriliği gibi ciddi nörolojik komplikasyonlar açısından risk altındadır.

Ek olarak, PKU’lu tedavi edilmemiş bebekler olağandışı açık gözler, melanin sentezindeki defekte bağlı olarak daha açık cilt, saç ve göz rengi ve etkilenen kişilerde kaşıntı, kızarıklık ve kabarcıklanma ile karakterize olabilen bir enflamatuar cilt hastalığı olan egzamaya benzeyen bir döküntü de geliştirebilirler.

Oluşan hasarlar geri döndürülemez, bu yüzden erken teşhis çok önemlidir. Tedaviye erkenden başlandığı zaman (yaşamın ilk birkaç haftası içinde) etkilenen çocuklar normal gelişim sürecine devam edebilir. PKU hastaları düşük fenilalanin ve yüksek tirozin seviyeli bir diyetle tedavi edilebilir.

Fenilketonüri ayrıca PKU hastalığı, Folling hastalığı, Fenilalanin hidroksilaz eksikliği ve PAH eksikliği olarak da bilinmektedir.

Fenilketonüri (PKU) Nedenleri

Fenilketonüri, karaciğer enzimlerinden biri olan fenilalanin hidroksilazın kusurlu olmasından kaynaklanır. Bu kusurun bir sonucu olarak fenilalanin, tirozine dönüştürülemez; kanda, dokularda ve beyin omurilik sıvısında birikir. Beyindeki sinir hücreleri fenilalanin seviyelerine özellikle hassas olduklarından, bu maddenin aşırı miktarları beyin hasarına neden olabilir.

PKU’ya neden olan kusurlu gen (PAH geni), kromozom 12’nin (12q24) uzun kolunda (q) bulunur. Bununla birlikte, PKU’lu çocukların tümünün genetik mutasyonları aynı değildir. PAH geninde yaklaşık 400 farklı değişiklik (mutasyon) tespit edilmiştir.

Fenilketonüri, otozomal resesif bir özellik olarak kalıtsaldır. Genetik hastalıklar iki gen tarafından belirlenir, biri babadan, diğeri de anneden alınır. Resesif genetik bozukluklar, bireyin her bir ebeveynden aynı anormal geni aldığı zaman ortaya çıkar. Hastalık için bir anormal gen alınırsa, kişi hastalık için taşıyıcı olur, ancak genellikle semptom göstermez.

Anne ve babanın (kusurlu gen) taşıyıcı olması durumunda her gebelikte hasta bir çoçuğa sahip olma riski %25, kendileri gibi taşıyıcı bir çocuğa sahip olma riski %50 ve her iki ebeveynden normal genler alması ve genetik açıdan normal olma şansı %25’dir.

Hastalık, enzim eksikliği miktarına bağlı olarak kategorilere ayrılabilir: Klasik PKU, varyant PKU ve non-PKU hiperfenilalaninemi (non-PKU HPA).

  • Klasik PKU: Bozukluğun en şiddetli yaygın biçimi klasik PKU olarak adlandırılır.
  • Varyant PKU: Varyant PKU, hastalığın orta şiddetli ara formudur. Belirtiler daha hafif olmasına rağmen, fenilalanin alımı izlenmezse zihinsel gelişimin bozulması için hala bir risk vardır.
  • non-PKU hiperfenilalaninemi (HPA): non-PKU HPA, fenilalanin hidroksilaz eksikliğinin en hafif formudur. non-PKU HPA’lı insanlar, klasik veya varyant PKU’lı insanlara kıyasla daha yüksek fenilalanin hidroksilaz seviyesine sahiptir ve dolayısıyla beyin hasarı geliştirme riskleri düşüktür. Hiperfenilalaninemi (HPA) daha hafif bir diyetle tedavi edilebilir.

Fenilketonüri Belirtileri

Fenilketonüri (PKU) olan bebekler tipik olarak doğumda normal görünürler. Erken tarama ve diyet tedavisi ile, etkilenen kişiler hiçbir zaman PKU belirtileri göstermeyebilir. Fakat yaşamın ilk günlerinde tanısı konmayan ve PKU tedavisi görmeyen bebekler genellikle üç ila altı aylık olduğunda aşağıdaki belirtileri geliştirmeye başlarlar:

  • Nefes, cilt veya idrarda vücutta çok fazla fenilalanin neden olduğu küf kokusu
  • Kafanın normal boyutundan küçük olması (mikrosefali)
  • Zihinsel engellilik
  • Gecikmeli gelişim
  • Deri döküntüleri (egzema)
  • Davranışsal problemler
  • Psikolojik bozukluklar
  • Titremeler
  • Nöbetler

Fenilalanin, vücudun cilt ve saç renginden sorumlu pigment olan melanin üretiminde rol oynar. Bu nedenle, PKU’lu çocukların çoğu zaman soluk ciltleri, sarı saçları ve mavi gözleri olacaktır.

Dünyada Fenilketonüri

PKU prevalansı önemli coğrafi farklılık göstermektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde her 10.000 ila 15.000 bebekten biri fenilketonüriden etkilendiği tahmin ediliyor.

PKU, İrlanda, Kuzey Avrupa, Türk ve Yerli Amerikan kökenli bireylerde daha yaygındır. Finlandiya, Afrika ve Japon nüfuslarında ise çok daha seyrektir.

Finlandiya’da 200.000 doğumda 1, Japonya’da 125.000’de 1, Türkiye’de ise doğan her 2.600 ila 4.000 canlı doğumda 1 olduğu kabul edilmektedir.

Türkiye’deki bu yüksek insidans, öncelikli olarak akraba evlilikleriyle ilişkilidir. Ancak akraba olmayan bireylerin çocukları da bu hastalıkla doğabilir.

Bilgicik: Ülkemizde her yıl 1 Haziran Ulusal Fenilketonüri Günü olarak kabul edilmiş olup bu günde konunun önemini anlatan bazı etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde tedavi edilmediğinde sonuçları son derece ağır olan bu hastalık için toplumsal duyarlılık oluşturulmaya çalışılmaktadır.

PKU ve Gebelik

PKU’lu kadınlar, çocuk sahibi olmak istiyorlarsa diyetlerine özellikle dikkat etmelidirler. Fenilalanin kan seviyelerinin, gebelik öncesi ve gebelik boyunca kontrolü altında olmasını sağlamalıdırlar.

Fenilalanin seviyesi normalden yüksek gebe kadınlar, mikrosefali, konjenital kalp hastalığı (anormal kalp yapısı ve fonksiyonu), büyüme geriliği, mental retardasyon gibi belirgin doğum kusurlarına sahip bir bebek doğurma riski taşırlar. Bu durum maternal fenilketonüri (PKU) olarak adlandırılır ve PKU hastalığı olmayan bebekleri bile etkileyebilir.

Anne-babalar geni taşıdığını bilmediğinden, bebeklerinin bu bozukluğa sahip olmasını önlemek için yapabileceği hiçbir şey yoktur. Hamile olan bir kadın, doğmamış çocuğuna zarar vermemek için hamilelik öncesinde ve sırasında fenilalanin düzeylerini kontrol etmelidir. Dikkatli izleme ve kontrol ile PKU’lu kadınlar sağlıklı çocuklar doğurabilir.

Fenilketonüri Teşhisi

PKU için birincil tanısal test, yenidoğan bebeğinin ayağının topuğundan alınan bir damla kan içindeki fenilalanin düzeylerinin ölçülmesidir. Bu tarama prosedürüne Guthrie testi (Guthrie bakteriyel inhibisyon tahlili) adı verilir.

Bu testte PKU, kandaki yüksek fenilalanin konsantrasyonlarında büyüyen bakterilerin ortaya çıkmasıyla doğrulanır. Erken tanı kritik önem taşır. PKU bebeklerinin normal gelişmesi ve PKU’nun yıkımlarından kaçınması için tedavinin erkenden sağlanmasını sağlar.

Amerikan Pediatri Akademisi, bu testin doğumdan sonraki 24 saat ile yedi gün arasında bebekler üzerinde yapılmasını önermektedir. Test için tercih edilen süre bebeğin ilk beslenmesinden sonraki zamandır.

Başlangıçtaki PKU testi pozitif bir sonuç verirse, tanıyı doğrulamak ve artmış fenilalanin düzeylerinin PKU dışındaki bazı tıbbi durumlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek için takip testleri gerçekleştirilir.

PKU’ya yönelik tedavi, birkaç gün aralıklarla yapılan testlerde 7-10 mg / dL veya daha yüksek bir kan fenilalanin seviyesi gösteren bebekler için önerilir. PKU için daha doğru bir başka test prosedürü, kanda bulunan tirozin miktarı ile fenilalanin miktarının (karşılaştırılması) ölçümünün yapılmasıdır.

Daha sonraki tanı yöntemleri (mutasyon analizi ve genotip tayini) kalıtsal PAH gen mutasyonlarının spesifik tiplerini tanımlayabilir.

Büyük ölçekli çalışmalar, çeşitli mutasyonların hastaların fenilalanin işleme yeteneğini nasıl etkilediğini açıklığa kavuşturmaya yardımcı olmuştur. Bu bilgi, doktorların PKU hastalarının her biri için daha etkili özel tedavi planları geliştirmelerine yardımcı olabilir.

Fenilketonüri Tedavisi

PKU’lu insanlar, özel bir diyetle ve ilaç alarak semptomlarını giderebilir ve komplikasyonları önleyebilir.

Fenilketonüri Diyeti

PKU tedavisinin başlıca yolu, fenilalanin içeren gıdaları sınırlandıran özel bir diyet (fenilketonüri diyeti) yemektir.

PKU’lu bebekleri, ilerleyici beyin hasarından ve vücutta bir fenilalanin birikiminden kaynaklanan diğer problemlerden korumak için tanı konur konmaz özel bir PKU diyeti uygulanmalıdır.

PKU tedavisinin amacı Phe kan seviyesini 12 yaşından önce 2 ila 6 mg / dl, 12 yaş üstü PKU hastalarında ise 2 ila 15 mg / dL arasında tutmaktır.

Bu genellikle dikkatle planlanmış ve izlenen diyetle gerçekleştirilir. Çocuğun fenilalanin alımını sınırlamak dikkatli yapılmalıdır, çünkü bu önemli bir amino asittir. Dikkatlice sürdürülmüş bir diyet, zihinsel geriliğin yanı sıra nörolojik, davranışsal ve dermatolojik problemleri önleyebilir.

PKU’lu insanlar kendi fenilalanin alımlarını kontrol edemezlerse nörolojik değişiklikler meydana gelir ve zeka gerileyebilir. Diyet düzenlenmesi durdurulduğunda davranış sorunları, ruh hali değişiklikleri, zayıf görsel-motor koordinasyon, zayıf bellek, zayıf problem çözme becerileri, yorgunluk, titreme, kötü konsantrasyon ve depresyon gibi ortaya çıkabilen ve şiddetli hale gelebilecek problemler görülebilir.

Yasaklı Besinler (Yüksek Proteinli)

Et, balık, tavuk, yumurta, fındık, fıstık, çikolata, bezelye, fasülye, süt ve diğer süt ürünleri gibi yüksek proteinli gıdalar PKU diyetlerinden yasaklanmıştır.

Sınırlı Tüketilebilen Besinler (Düşük Proteinli)

Meyve, sebzeler ve bazı hububatlar gibi doğal olarak düşük proteinli gıdalara ise sınırlı miktarda izin verilmektedir. Ayrıca düşük proteinli ekmek ve makarna da sınırlı miktarda tüketilebilir.

Fenilalanin İçermeyen Formüller (Tıbbi Mama)

Kısıtlı beslenme nedeniyle PKU’lu insanlar, özel bir besin takviyesi yoluyla gerekli besin maddelerini almalıdır. Fenilalanin içermeyen formüller (fenilketonüri mamaları) PKU’lu insanlar için güvenli formda protein ve diğer gerekli besin maddelerini alınmasını sağlar.

  • Bebekler ve küçük çocuklar için formül: Bebek maması ve anne sütü fenilalanin içerdiğinden, PKU’lu bebeklerin fenilalanin içermeyen bebek maması tüketmeleri gerekir. Bir diyetisyen, fenilalanin içermeyen formüle eklenecek anne sütü veya normal formülü dikkatlice hesaplayabilir.
  • Büyük çocuklar ve yetişkinler için formül: Daha büyük çocuklar ve yetişkinler, doktor veya diyetisyenin belirttiği şekilde günlük olarak bir protein ikamesi formülü içmeye veya yemeye devam eder. Günlük formül dozunuz, bir kerede tüketilmek yerine, yemek ve atıştırmalıklar arasında bölünür. Bu formül bebeklerde kullanılan formülle aynı değildir, ancak aynı prensipte çalışır.

PKU’lu insanlar bu diyet kısıtlamalarına uymak ve belirtilerini yönetmek için PKU formülünü hayatları boyunca tüketmek zorunda kalacaklar. PKU’lı insanlarda fenilalanin alımı çok ciddi bir şekilde sınırlıysa, vitamin B-12 eksikliği ve fenilalanin eksikliğinin belirtileri gelişebilir.

Bunlar yorgunluk, agresif davranış, aşırı iştah kaybı (anoreksiya) ve kandaki bazen düşük demir seviyeleri (anemi) içerebilir. Bu yüzden fenilalanin plazma seviyeleri düzenli olarak izlenmelidir.

Erken yenidoğan taraması, dikkatli izleme ve yaşam boyu sıkı diyet yönetimi, PKU hastalarının normal ve sağlıklı bir şekilde yaşamına devam etmesine yardımcı olabilir.

Bilgicik: Birçok şeker içermeyen sakız, çay ve kahvede kullanılan yapay tatlandırıcılar, gazlı içeceklerin diyet versiyonları ve bazı soğuk algınlığı ve grip ilaçları tatlandırıcı olarak aspartam içermektedirler.

Aspartam esasen yaklaşık %40 – %50 fenilalanin içeren küçük bir proteindir. PKU hastaları için aspartam içeren ürünler de risklidir, bu yüzden yasal zorunluluk gereği ürünler üzerinde yer alan “aspartam içermektedir” ibaresine dikkat edilmeli ve bu ürünler tüketilmemelidir.

Fenilketonüri İlaçları

Kuvan (sapropterin) ilacı, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmış bir PKU ilacıdır. Kuvan (sapropterin), vücuttaki fenilalanini parçalamak için gerekli olan bir enzimi aktive eden doğal bir maddenin sentetik halidir. Sapropterin, fenilalanin düzeylerini düşürmeye yardımcı olan bir ilaçtır ve PKU diyeti ile kombinasyon halinde kullanılır.

Kuvan genellikle günde bir kez verilir. Doktorunuz zaman zaman en iyi sonucu elde ettiğinizden emin olmak için dozunuzu değiştirebilir. Bu ilacın alım miktarını değiştirmeyin ve tavsiye edilenden daha uzun süre kullanmayın.

Kuvan kullanmadan önce, herhangi bir ilaca alerjiniz varsa veya karaciğer hastalığı, mide ülseri veya kanama öyküsü varsa doktorunuza bildirin. Ayrıca Kuvan’ın doğmamış bir bebeğe zarar verip vermeyeceği de bilinmiyor, bu yüzden hamiliyseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız doktorunuza bunu bildirmelisiniz.

Nötr Amino Asit Tedavisi

PKU diyetine olası bir başka ilave, toz veya tablet formunda bulunan nötr amino asit tedavisi denilen bir takviyedir. Bu takviye bir miktar fenilalanin emilimini engelleyebilir. Bu, PKU’lu yetişkinler için bir tedavi seçeneği olabilir.

Fenilketonüri Komplikasyonları

Tedavi edilmeyen PKU, bebeklerde, çocuklarda ve bozukluğu olan yetişkinlerde komplikasyonlara yol açabilir:

  • Yaşamın ilk birkaç ayında başlayan geri dönüşümsüz beyin hasarı ve belirgin zihinsel sakatlık
  • Nöbet ve titreme gibi nörolojik problemler
  • Büyük çocuklarda ve erişkinlerde davranışsal, duygusal ve sosyal problemler
  • Başlıca sağlık ve gelişim sorunları

Kaynaklar ve Referanslar:
1: What is PKU
2: Phenylketonuria (PKU)
3: About phenylketonuria
4: Phenylketonuria

onay Bu yazı yalnızca "yüksek kaliteli kaynaklar" referans alınarak yazılmıştır.
YAZAR: Cüneyt Şakar
Genel sağlık, hastalıklar ve sağlıklı yaşam bilgisini erişilebilir ve anlaşılabilir hale getirmeye adamış sertifikalı bir sağlık yazarıdır.
Başa dön tuşu